Bugün 14 şubat, sevgililer günü. “Yok efendim hep
kapitalizmin oyunları bunlar, aman da hep gavurların icadıymış bunu ne
kutlucakmışız.” gibi geyiklere girmeyeceyim. Bana sorarsanız sevgililer günü
kışa denk geldiği için zaten kutlanmaması gereken bir şey. Tamam o gün yemek
yapmayın mesela gidip dışarıda yemek yiyin. Ama sonra sıcacık evinize gidin.
Hava soğuk ne de olsa. İlla kutlicaksanız da işe yarar bir şeyler yaparak kutlayın. Güzel
bir film seyredin. “Amaaan abuk subuk aşk filmimi seyredicem yani…” diyorsanız
da size abuk subuk olmayan, en harika aşk filmini önericeyim. Bu harika durum
komedisinin adı Barefoot in the Park.
Film aslında
Neil Simon’un tiyatro oyunundan uyarlama. Başrollerinde ise bence Brad
Pitt’e takla attıracak yakışıklılıktaki Robert Redford ile güzel mi güzel Jane
Fonda var. Şimdi ikisi de hoşaf oldular tabi ama filmi izlerken hoşaf hallerini
düşünmeyelim.
Film, “ay 14 şubat geldi! Hadi birbirimize güller
alıp öpüşelim. Aşk böyle bişi çünkü..” sığlığından çok uzak. Bu bakımdan, iki
farklı insanın deli gibi aşık olup bir araya geldiklerinde bir anda
hayatlarının çiçekler ve kelebeklerle donanmayacağını yüzünüze vurmakta.
Corie ve Paul Plaza Hotel’de geçirdikleri harika 6
günün sonunda evleniverirler. Birbirlerine deli gibi aşık olmuşlardır. Paul
başarılı bir avukat olmak isteyen, düzenli titiz ve ciddi bir adamken, Corie
heyecan dolu, her şeyden zevk alan, sosyal ilişkileri kuvvetli bir kadındır.
Birbirlerini ne kadar sevseler de taban
tabana zıttırlar ve bu evliliklerini sarsmaya başlar.
Filmi izlerken tiyatro havasını yakalıyabiliyor
olmak insana ayrı bir keyif veriyor. Ayrıca filmdeki espiriler gerizekalı ergen
filmleri gibi sadece seks üzerine değil, çok ince ve akıllıca bu yüzden insanı
daha bir içten güldürüyor.
Bence bugün bu film mutlaka izleyin; çünkü size
gösterecek ki iki insanın birlikte olması, birlikte bir yaşam paylaşması çok
kolay bir şey değil. “Ühü hühü sevgilim yok çok yalnızım, Beyaz atlı prensim,
uzun saçlı Rapunsel’im olsa her şey ne kadan güzel olurdu” diye saf saf
hayaller kurmadan önce böyle ‘gerçek’ bir ilişkiye hazır mısınız ilk önce bir
onu düşünün. Filmi de izliyince anlıcaksınız ki bu türden ‘gerçek’ sevgiye sahip
olan iki insanın sevgilerini yaşamak için 14 şubat gibi bir güne hiç
ihtiyaçları olmaz. (Not:kapitalizmin oyununa gelmezlerJ)
*Paul'un filmden bir repliği.
Bende seyretmek isterdim ama sen cok guzel anlatissin bu da birsey
YanıtlaSil