5 Temmuz 2013 Cuma

Bu COOL-lar Artık Çok Banal


Türkçeye tam anlamıyla çevirilemese de cool kelimesi yıllardır günlük hayatımızın bir parçası. İlla anlam arayacağız derseniz argo sözlüklerdeki birkaç tanımını vereyim: tasasız, rahat, popüler, moda olan falan filan… Ama tüm bu terimler yalan. Cool’a atfettiğimiz onca tanım, aslında onun ortaya çıktığı sırada sahip olduğu özelliklerden oldukça farklı. Günümüzde cool olmak moda olanı giymek, dinlemek, ‘çok da umrumdaydı!’ bakışları atmak, böyle bir umursamamazlık hali gibi algılanıyor. Ünlü bloggerlar, havalı şarkıcılar ve gösterişli modeller, dinledikleri müzikle, giydikleri kıyafetlerle bize bir Cool’luk dikte ediyorlar. Biz de onlar gibi yapınca çok Cool olduk sanıp mutlu oluyoruz. Fakat Cool takınmaya çalışan sevgili arkadaşlar, o öyle bir şey değil ve kalıbımı basarım ki her gün en az iki kere bu kelimeyi kullanan insanların %90’ı cool fenomeninin ortaya çıkışının caz’la ilgili olduğunu bilmiyordur.


Neil Young ve saksafonu cool tutuşu



Cool kavramı ortaya çıkışını caz sanatçısı Lester Young’a borçlu. Cool stilinin kaynağı bu abimizin hali tavrı, hatta aslında parasızlıktan değiştiremediği eski püskü takımı. Cool’un tanrısı cazcı olunca, cazcıların karakter, tavır ve algılama şekillerini ifade etmeye yarayan Cool sözcüğü başlarda sadece caz çevrelerince kullanılmış. Cool’un bir hayat tarzına dönüşmesi ise II. Dünya Savaş’ından sonra oldu. Savaş sonrası Amerikan konformizmini ve kapitalizmini protesto eden gençler ironiye ve vurdum duymazlığa yöneldiler, kendi hayatlarının kontrolünü ellerine alıp dayatılan her şeye başkaldırdılar. Bu başkaldırıdaki en önemli Cool’larsa ilerde Çiçek Çocukları olacakları mest eden Asi Genç (Rebel Without a Cause) James Dean ile daktilonun harika çocuğu Jack Kerouac (On the Road).

James Dean ve Jack Kerouac kulaklarından bile karizma akarken


Sadece sinema yıldızları, yazarlar Cool’luğun göstergeleri değildi; çizgifilm karakterleri bile cool özelliklerle donatılmıştı; -Bugs Bunny’nin cool olmadığını iddia eden yoktur herhalde aramızda. Daha sonra Beatles’lar Mick Jagger’lar Patti Smith’ler müzikte Cool’luğun kitabını yazdılar.

jagger'ın move'ları..
Patti her zaman bebeyimsin..öptüm.

Gelgelelim, bu ‘gerçek’ Coollar artık aramızda yoklar. Şu anda kendilerini öyle sananlarsa sadece satış politikası kurbanı olan, kendilerine sunulan popüler kimlikleri giyip ortada salınan tipler. Bu durumun tek suçlusu ise Michael Jordan! Evet bildiğimiz Jordan, 23 numara basketçi… The Birth and the Death of the Cool kitabının yazarı Ted Gioia’ya göre, Nike, NBA yıldızının ayakkabılarını Air Jordan yapıp satmaya başladığı an, işte o an biz Cool’luğu kaybettik… Gioia’ya göre Nike ve Jordan’ın anlaşması Cool’luğun metalaşmasının ilk örneği. Jordan hayranlarının sahip olmak için kendini paraladığı ayakkabılarla beraber, Cool pazarlama literatürünün vazgeçilmez bir kelimesi oluveriyor. Böylece 90’larla beraber içi boşalan kelime artık arzu edilen ürünleri tanımlamak için kullanılıyor.

Bugs Bunny'yi de sen bitirdin!

Sonuç olarak, eski Cool’lardan kimse kalmadı azizim! Anca biz post-cool jenerasyon çocukları ‘ay bunlar çok banal” diye isyan edip yeni bir stil ortaya çıkarırsak, kendi gerçek fenomenimizi yaratır, kim bilir belki de über-cool oluruz:)

2 yorum: